Erdem Gül’ün “örgüte yardım” davasında mütalaa açıklandı
6 mins read

Erdem Gül’ün “örgüte yardım” davasında mütalaa açıklandı

Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilciliği yaptığı dönemde FETÖ’nün MİT tırlarının durdurulması olayıyla ilgili haber ve görüntülerin yayınlanmasına ilişkin “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan yargılanan Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’ün 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Erdem Gül ve avukatları katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, FETÖ’nün sözde yöneticilerinden firari Emre Uslu’nun talimatıyla örgüt mensuplarınca 1 Ocak 2014’te Hatay Kırıkhan’da, 19 Ocak 2014’te ise Adana Ceyhan’da, MİT mensuplarının sorumluluklarında olan tırların durdurulduğu hatırlatıldı.

Söz konusu tırlardaki malzemelerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğu halde tırların aranmaya çalışıldığına işaret edilen mütalaada, FETÖ yöneticilerinin talimatlarıyla durdurulan tırlara ait malzemelerin kamera kaydı ve fotoğrafının örgüt mensuplarınca çekildiği anlatıldı.

Bu görüntülere yargı mensupları ile emniyet güçlerinden başka kimsenin erişim izni olmadığına vurgu yapılan mütalaada, Adana ve İstanbul Cumhuriyet başsavcılıklarının talebi ile sulh ceza hakimliklerince 29 Mayıs 2014’te söz konusu haberlere içerik erişimin engellenmesi kararı verildiği ifade edildi.

Mütalaada, örgüt mensuplarının söz konusu bilgi, belge ve görüntülerin ulusal güvenlik ve devlet sırrı kapsamında kalmasına ve yayın yasağı olmasına rağmen yayınlayarak ifşa ettiği belirtilerek, Basın Kanunu’nda yer alan “Basın özgürlüğünün kullanılması, ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlakının, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabileceği”ne yönelik ifadelere işaret edildi.

Konuyla ilgili daha önceden yayın yasağı konulduğunun belirtildiği aktarılan mütalaada, sanık Gül tarafından yapılan haberin gazetecilik faaliyeti ve basın hürriyeti kapsamında bulunmadığı anlatıldı.

Mütalaada, söz konusu operasyonun FETÖ tarafından gerçekleştirdiğinin medyada yayınlandığına dikkati çekilerek, bu operasyonun FETÖ tarafından yapıldığının bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaydedildi.

Sahte ihbarlarla durdurulan tırlardan hukuka aykırı şekilde alınan numunelerin incelenmek üzere Ankara Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvarına götürülerek “kriminal rapor” düzenlendiği belirtilen mütalaada, bu yöntemle adli soruşturma yürütülüyormuş görüntüsü adı altında, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini uluslararası terörle ilişkilendirerek görevini kısmen veya tamamen yapamaz hale getirmek, Türkiye’yi teröre destek veren ülkelerden biri olduğu imajı oluşturarak Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılatmak istendiğine vurgu yapıldı.

Mütalaada, söz konusu haberin 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden önce yayınlanmasıyla hükümeti yıpratarak görevini yapamaz hale getirip seçimleri kaybetmesinin amaçlanması kastıyla hareket eden FETÖ’nün faaliyeti olduğu aktarılarak, sanığın bu görüntüleri örgütün amaç ve stratejileri doğrultusunda hiçbir kamu yararı olmadığı halde yayınladığı belirtildi.

Savcılık mütalaasında sanığın bu nedenle “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Duruşmada söz alan sanık ve avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Gül ve avukatlarına süre vererek duruşmayı erteledi.

Davanın geçmişi

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada Cumhuriyet gazetesinin eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçundan 5 yıl hapisle cezalandırılmıştı.

“Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan beraat eden Gül’ün “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan ise dosyası ayrılmıştı.

Yargıtay, 9 Mart 2018’de yerel mahkemenin kararı üzerindeki incelemesini tamamlayarak bozma hükmü kurdu. Can Dündar’ın da sanık olarak yer aldığı dosyalara ilişkin yapılan yeniden yargılamada mahkeme 7 Mayıs 2018’de Erdem Gül’ün dosyası ayırmıştı.

Mahkeme, “casusluk” suçunun işlendiği sabit olmadığı gerekçesiyle 16 Temmuz 2018’de Gül’ün beraatine karar verirken 15 Mayıs 2019’da “örgüte yardım” suçundan görülen davada da Gül hakkında düşme hükmü kurmuştu.

Yargıtay’ın yeniden bozma kararı verdiği dosya, tekrar yerel mahkemeye gönderilmişti.

Bunun üzerine 13 Eylül 2023’te yeniden görülen davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Enis Berberoğlu’nun, milletvekili seçilerek dokunulmazlığını kazandığı gerekçesiyle hakkındaki yargılamanın durmasına karar vermişti.

Mahkeme, sanık Erdem Gül’ün dosyasının ise ayrılmasına hükmetmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir